Daha önce Defne’nin biyografi ödevinden bahsetmiştim. Onun için Defne’nin seçim yapmasına yardımcı oldum. İlk önce Coco Chanel hakkında yapmak istiyordu. Ama onun hakkında çocuklar için yazılmış bir kitap yoktu. Bulduğumuz biyografisinde erkek arkadaşlarından ve ikinci dünya savaşı sırasında Nazilerle ilişkilerinden bahsediyordu. Defne’ye konusunu değiştirmesi için biraz dil döktüm. Sonunda çok sevdiği Harry Potter kitaplarının yazarı J. K. Rowling hakkında hazırladı ödevini. Seçim kısmı tamamlanınca ben ona yaşına uygun bir kaynak kitap buldum. Geri kalan her şeyi kendi yaptı. Zaten çoğunu okulda tamamladılar.
Bu ayın proje konusu böceklerdi. Sınıftaki herkes kendine bir böcek seçti. Defne kelebek istedi. Onun için de kütüphaneden kitaplar aldım. Kelebekler hakkında kitap bulmak hiç zor olmadı. Ben bu projeyi de okulda yapıp bitirecekler zannediyordum ama bir hafta sonra eve ödev diye geldi. Öğretmen bilgisayarda yazabilirsiniz demiş. Defne de tabi ki elle yazmak istemedi. Ona Microsoft Word kullanmayı gösterdim. Oturdu ödevini yazdı. Üstelik bilgisayar onun yaptığı hataları da düzeltti. Sonra ödevde resimler olması lazım dedi. Ben ödevin içine siyah beyaz resimler yerleştirdim, o boyadı. Yazılı kısmı dışında bir de yaratıcı kısmı vardı ödevin. Bir ayakkabı kutusunun içine toprak, dallar ve yapraklar koyup yağmur ormanlarına benzettik. Böceğin yumurta, tırtıl, koza ve kelebek hallerini hazırladık. Yanlarına da bir örümcek ekledik. Projenin bu kısmı eğlenceliydi. Böylece ödevi beraber yapmış olduk. Ödev son akşam yatma saatinden yarım saat sonra bitti.
Bugün sabahtan Defne’nin sınıfındaydım. İki haftada bir gidip öğretmenine yardım ediyorum. Bugün ben derslerden geri kalmış olan üç öğrenciye sınıfın dışındaki masalardan birinde yardım ederken sınıfta diğerleri proje sunumlarını yapıyorlardı. Bir baktım ekranda bir PowerPoint sunumu var. Oldukça güzel hazırlanmış. Renkler böceğin renkleriyle uyumlu seçilmiş. Resimlerin arkaları gölgeli. Bizim kelebek ödevi yanında sönük kaldı. Ancak ödevi hazırlayan ve sunan konudan biraz bihaberdi sanki. Ne söyleyeceğini pek bilemiyordu. Yazanları tam okuyamadı. Ama onun da bir çaresi var! Başka bir dosyadan yeni bir PowerPoint sunumu açıldı. Onun köşesinde minik bir pencerede önceden çekilen videosunda herşeyi çok güzel anlatıyordu. Böylece sunum yapmak yerine kendi sunumunu seyretti. Defne de hafif buruk sırasını bekledi. Onun annesi PowerPoint sunumu hazırlamamıştı çünkü.
Yapabilirdim tabi ama yapmalı mıydım? Bu kimin ödevi? Yardımın ne kadarı yardım ve destek, neresinden sonrası annenin – ya da babanın – ödevi halini alıyor? Hangi çocuk daha çok öğrendi? Hangi çocuk daha çok yaptığıyla gurur duydu? Hangi çocuk daha mutlu? Öğretmen hangisini daha çok beğendi? Acaba bir dahaki sefere sınıfın en güzel ödevini hazırlamak için uğraşmalı mıyım?
Bunları yazarken aklıma lise son sınıftaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dönem ödevim geldi. Ödevi üniversite sınavı duygu sömürüsüyle anneme yaptırmış ve yıldızlı on almıştım. Bu benim 10 aldığım ilk ve son ödevdi!
Geçen hafta kızımın okulunda böyle bir sunum yaptı.bir yavru ördek alıp 45 gün evde ve balkonda besledik .Ördeğin her haline tanık oldu ve bu anları videoya çekip fotoğrafladık.Ayrıca netten yumurtanın civcive dönüşüp,yumurtadan çıkış videolarınıda indirerek sunuma ekledik.
Önce kısa bir slayt hazırladık(5 yaşında bir çocuğun bunu yapması çok zor) ardından videoları tarihine göre kısa kısa sundu(paytak pinikte,paytak yüzmede,paytak uyuyor,paytaK koşuda,paytaktan ayrılış) ve her videodan sonra arkadaşlarının sorularını yanıtladı,
Videoların sonunda ise paytak hanımdan ayrıldıktan sonraki gözyaşları vardı.kendisi bizzat yaşadığı için gerçekten verimli bir sunum oldu,Sunum bir harikaydı ve bütün arkadaşları bayıldı.En güzel öğrenme yaşayarak öğrenmedir.
teknoloji çocukların göbek adı ve çok hızlı öğreniyorlar…Ve bu nimetlerden faydalanmak gerek…
Sizinki daha zormuş. Ben evde ördek istemezdim. İpek böceği belki. Sonra ne olduğu ördeğe?
Merak ettim, senin fark ettiğini öğretmen fark etmedi mi?
Öğretmen tabi ki kimin ne yaptığının farkında. Sonuçta herkes ödevini anne babasıyla beraber yaptı. Zaten öyle yapılması gerekiyordu. Benim kendime sorum nerede durmam gerektiği. Çocukların yaptığı kısım azalıp ebeveynlerinki arttıkça sunum güzelleşiyor ve sınıfta beğeniliyor. Ama bir taraftan da öğrencinin ödevi olmaktan çıkmaya başlıyor. Bunun dengesi nerede diye düşünüyordum ben. Annesinin hazırladığı harika bir sunumla mı daha çok gurur duyar yoksa çoğunu kendisinin yaptığı ama o kadar havalı olmayan bir sunumla mı?
Her anne baba ödev konusunda dozunda yardım ederse, ödev de amacına ulaşır bence… Eminim Defnem kelebek hakkında pekçok şey öğrenmiştir…