Bizim Türkiye’deki tatilimiz bitmek üzere. Çocuklar buraya alıştılar ama evlerini de özlüyorlar artık. Buraya alışmalarının en belirgin göstergesi ise Türkçeleri. Biraz önce Derin anneme “Aşağı yukarı iki saat sonra,” deyince bu yazıyı yazmaya karar verdim. Bu öyle çok karmaşık bir cümle değil tabi. Ama Derin’in üç hafta önceki halini bilseydiniz anlardınız.
Türkiye’ye gelmeden yaklaşık bir ay önce artık benimle neredeyse hiç Türkçe konuşmayan çocuklarımı karşıma alıp tekrar Türkçe konuşmaya ikna etmeye çalıştım. Beni çok iyi anladıklarını bildiğimi ama konuşmanın pratiğinin ayrı olduğunu anlatmaya çalıştım. Defne bir iki gün düşünüp Türkçe konuşmaya çalıştığında zorlandığının farkına varınca ikna oldu. Benimle tekrar Türkçe konuşmaya başladı ve İstanbul’a geldiğimizde Türkçesi gayet düzelmişti. Evet, yabancı olduğu bazen anlaşılıyor ama herkes farkına varmıyor. Derin ise benim inatçı oğlum olduğu için benimle evde Türkçe konuşmayı reddetti. Ne yaptıysam ikna edemedim. Gizli gizli Türkçe kitap okuduğunu gördüm ama ısrarla konuşmadı. Ben tam ümidimi kesmişken, uçağa binmemize 2 gün kala bir mucize oldu ve Derin Türkçe konuşmaya başladı. İlk günlerde biraz kafa göz yarıyordu ama…
Şimdi üç haftalık tatilin sonuna yaklaştığımızda ikisi de beni şaşırtıyor. Defne bu sabah babama “Yapma be dede!” deyince önce hemen kızıp düzeltmeye çalıştım dedeyle öyle konuşulmaz diye. Ama Defne’nin bu sokak ağzı babamın çok hoşuna gitti. “Bırak kızım herkes gibi konuşsun,” dedi bana. Ben de üstünde durmadım. Geldiğimizden beri gösterdikleri ilerleme beni hem şaşırttı hem çok sevindirdi. Hatta son bir iki gündür daha da ileri gidip aralarında Türkçe konuşmaya başladılar. Anneleri mutluluktan uçuyor!
İki gün sonra Amerika’ya geri dönüyoruz. Türkçe sevdamız bir süre daha devam eder sonra biter herhalde. Ama yaşları büyüdükçe bilinçleniyorlar. Belki, ama belki, gelecek yaz tatiline kadar arada bir evde Türkçe konuşurlar.
Daha sık gelerek bu konuyu kökten çözebilirsiniz demek ki! Nasıl yapacağınızı bilemem tabii ki.
Hmmk!
________________________________
Biz de kendimiz gidemeyecegimiz icin, hem cocuklar anneanne ve babaanneleri ile doya doya tatil yapsinlar, hem de Turkceleri adam olsun diye Turkiye’ye gonderdik. 4 haftasi bizsiz toplam 5 hafta kalacaklar. Bizimkilerin Turkceleri cok akici olmamakla beraber cok kotu degil. Bakalim, biz gittigimizde cocuklarimi, seller sular gibi konusur bulmak umidi ile. Bu tatilin etkisi bizde yaklasik bir 6 ay falan devam ediyor. Sonra ittire kaktira, artik son 3 ay, nasil olsa yakinda TR’ye gidecekler seklinde, saldim cayira mevlam kayira.
Bizimkiler de biraz büyüsünler tek başlarına kalırlar herhalde. Beş hafta çok uzun bir zaman eminim Türkçeleri çok iyi olur. Biz bu sefer 3 hafta kaldık onda bile bayağı fark etti. Eve döneli dört gün oldu hala Türkçe konuşuyorlar 🙂 Okul başlayana kadar devam eder mi acaba? Yalnız kitap okutmayı başaramadım. Ben onlara okuyayım akşamları diyorum. Şu saat farkının sersemliğinden bir kurtulsam akşamları…
Sonunda yorum yazmayi becerdim sukur. 🙂
🙂
Merhaba hocam ben Serhan, size bakarken buldum sayfanizi benimde bi bebegim oldu 5 aylik simdi kanada da yasiyoruz turkceyi nasil ogretirim nadil unutmaz diye dusunmeye basladim, simdi turkiyedeyiz tatile geldik. sizin deneyimlerinizI okumak bayag yararli olucak. sevgiler
Merhaba Serhan,
Tebrikler. Analı babalı büyüsün inşallah. Ne tatlıdır şimdi minik bebek! Küçükken pek Türkçe pek sorun olmuyor. Sen konuşuyorsun onlar öğreniyorlar. Okula başlayınca biraz uğraşmak gerekiyor. Türkiye’ye gitmek, Türkiye’den gelen misafirler de yardımcı oluyor. Size iyi tatiller.
Ebru